14 Şubat 2013 Perşembe

Bir Garip Başlangıç


Bir arkadaşımın tavsiyesiydi. Internette bu kadar zaman harcıyorsun, ee işinde çocukları giydirmek.. Neden çocuk giyimi üzerine bir blog yazmıyorsun. Bir iki düşündüm, yazıcam diye karar verdim. Şu fuarı atlatalım, bu yoğun dönem geçsin, yeni sezonla başlarım derken bir anda hayatı altüst eden bir diz dönmesi ve kısa vadeli tüm planlara adios. 

Bendeniz spordan asla kopamayan eski profesyonel bir voleybolcu.. Top oynamak, koşmak her daim hayatımda. 16 senedir sakatlanmayan bir insan olarak sudan çıkmış balığa döndüğümü söyleyebilirim. İlk muayenede o sıcak sıcak dedikleri dönemde önemli bişey yok, şikayetler artarsa gelin denince önce bir rahatlama. İstirahat, buz vs geçecek diye beklerken şikayetlerin artması. En iyi kendiniz bilirsiniz derler ya vücudunuzu. Ta kendisi. İlk andan itibaren ciddi bişey bu, ameliyat diyecekler diye doktordan kaçma, bir umut yarın daha iyi olucam diyerek kendimi kandırma çabaları içerisindeydim. Ama bir noktada kaçacak pozisyon kalmadı. Ve nihayet çok güvendiğim bir ortopedist arkadaşıma telefon ettim. 15 gündür niye aramadın fırçamı yedikten 3 gün sonra, ön çapraz bağ rekonstrüksiyonu için kendisinin emin ellerinde ameliyat masasındaydım. Bir sporcunun en büyük kabuslarından olan (özellikle futbolcuların), ön çapraz bağın kopması benimde başıma gelmişti işte. Bu korkuya, ameliyat olma korkusu süper eşlik ediyor. Spinal anestezi ile korkudan titreyerek yattığım o masada, verdikleri sakinleştiriciler nedeniyle gayet rahat bir 1,5 saat geçirdim.Hamstring tendonlarımdan yapılma ön çaprazım yeni yerine yerleştirilmişti. Bir insanın başına gelebilecek en ilginç tecrübelerden biri. Bu ameliyatı geçirecek arkadaşlara söyleyebileceğim en güzel şey, düşünüldüğü kadar korkutucu geçmediği. Özellikle güvendiğiniz bir doktor yapıyorsa operasyonunuzu. 

İlk gece zor, zaten durum doğası itibariyle çok zor.Yanınızda sizi anlayan insanlar olmalı mutlaka. Ama sonrası daha sakin diyebilirim. Bu durumu geçiren ya da henüz sürecin başında olanlar bilirler. Yürüyememekten öte, dizinize olan güveninizin gitmesi en büyük sorun. Sanki benim değilde bir başkasının dizi. Biraz fazla yüklensem kayıp gidecek duygusu henüz yeni yeni gidiyor bünyemden. Çok endişeli biri olarak her gece rüyalarıma kadar giriyor. Bazı geceler bağımın yeniden koptuğunu görüyorum, bazı geceler vidaların bacağımdan çıktığını.. 


Bu zaman diliminde sektörün en büyük outdoor spor fuarlarından biri olan ISPO'ya da gidemedim. Bir umut düzelirim diye bekledim ama fuara 2 gün kala biletimi iptal ettik. Bugün burada 2013 kışında çocuklar ne giyecekler yazacakken , geçirdiğim operasyonu yazar oldum. Yaptığım planların pamuk ipliğine bağlı olduğunu öğrendiğim acı bir tecrübe ile başladım belki ama kim bilir, birden herşey değişebilir..






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder